KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri
Реклама. ООО «ЛитРес», ИНН: 7719571260.
Оглавление
Hasan H. Yıldırım. KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri
Şıvan’ın bir kitabı, Komal yayınları tarafından; “Kürt Halk Hareketi” ismiyle yayınlanmıştı. Ayrıca 900 sayfalık bir el yazmasının olduğu, bu çalışmasında, SSCB'nin yayılmacı politikasından bahsetiği iddia ediliyordu. Şıvan, Kürdistan'ın güneyine gitmeden önce, bu çalışmasının kitap olarak basılması için, Ahmet Melik'e verdiği, fakat kitap olarak basılmadığı ve elyazması olarak Viranşehir DDKD Başkanı Vahap'a (Zınaré Xamo) verildiği biliniyordu
KAWA MERKEZ KOMİTESİNE! Değerli Yoldaşlar,
Отрывок из книги
Devletleşen ileri toplumlar, genelde geleceğe dair konuşur ve zamanı ona bağlı kurgular, öyle planlarlar. Zamanı amaçlarına endeksli kullanırlar. Nimetlerin paylaşımında sistem çarkıyla döner. Kürdler; devletleşememiş bir millet olarak, bu handikabı aşamamanın telaşında; geçmişe dalar dururlar. Neden ve niçinleriyle. Nerde hata yaptık ta, murada ermedik..!? Bunun tartışması, yıllar yılıdır sürer gider...
Bizim kuşak çölde suya susamış bir ağaç gibiydi. Kürd düşmanları tarihimizle ilişkimizi kesmişti. Büyüklerimizden geriye yazılı bir belge kalmamıştı. Bırakılanlar da düşman tarafından ya yok edilmiş, ya da yasaklanmıştı. Eskiden kalmış yararlanacağımız bir miras yoktu elimizin altında. Kapkaranlık bir boşlukta kulaç atıyorduk. Yönümüz belli değildi. Nereye çıkacağımızı bilmeden yürüyorduk. Samimi, dürüst, fedakarlığımız yetmiyordu. Telafisi olmayan hatalar yaptık. Afedilemeyecek hatalar işledik. İşin tuhafı, ders çıkarmayı bile beceremedik. Hatayı hep kendi dışımızda aradık. Aynaya bakıp kendimizi sorgulamadık. Herkes kendini pirüpak saydı. Oysa hatanın kaynağı bizdik.
.....
Bu insanların suçu neydi ve onların, ölüm kararını gerektiren hangi “suçlar” işlenmişti? Bir suçları yoktu. Ama öldürülmeleri için, öldürenlerin gerekçeleri vardı. Gerekçe; yeni Rus çarlarının başında bulunduğu SSCB’ne, “sosyal-emperyalist” demiş olmalarıydı. Katiller ise, yeni Rus Çarlarının tetikçileri idi. Yeni Rus Çarlarının, Kürdistan sorununa karşı izlediği politika, emperyalist bir politika idi. Bu politika Kawacılar tarafından teşhir ve tecrit ediliyordu. Bu da, onların Kürdistan'daki izdüşümcüleri DDKD/KİP tarafından düşmanca karşılanıyordu. Bulundukları alanlarda ve güçleri yettiğinde, karşıtlarına saldırmayı siyaset edinmişlerdi.
DDKD henüz bölünmüştü, Diyarbakır'da, SSCB’nin niteliğine ilişkin, bir seminer verilir. Seminere konuşmacı olarak; Kawacılar adına Mehmet Müfit ve DDKD'liler adına da, Zeruh Vakıfahmetoğlu katılır. Tartışmalar giderek sertleşir. Mehmet Müfit, o günün koşullarında; teorik birikimi ileri düzeyde, okuyan ve araştıran bir kişidir. SSCB’nin niteliği konusunda, yetkin bir tavır sergiler. Mehmet Müfit'in dile getirdiklerine; Zeruh Vakıfahmetoğlu, teorik olarak cevap veremediğinden, meseleyi şiddete döker. Mehmet Müfit’i tanımasına rağmen kitleye hitaben: “Bu şahıs MİT ajanıdır. Ajanlara ölüm..!” der ve kitleyi Mehmet Müfit’in üzerine saldırtır. Dernekte tekme tokat ile başlıyan kavga, çarşı ortasında bir kovalamacaya dönüşür. Tefadüf ya..! O sırada orada bulunan Batmanlı köylüler, Mehmet Müfit’i tanırlar ve kendisini sahiplenirler. Mehmet Müfit bu vesileyle mutlak bir linçten kurtulur.
.....