Etik – Ahlak Felsefesi
Реклама. ООО «ЛитРес», ИНН: 7719571260.
Оглавление
Группа авторов. Etik – Ahlak Felsefesi
BİRİNCİ BASKIYA. ÖNSÖZ
İKİNCİ BASKIYA. ÖNSÖZ
GİRİŞ[2]
BİRİNCİ BÖLÜM. ETİĞİN KONUMU VE. TEMEL PROBLEMLERİ
Etiğin Konumu
Ahlak Denilen Fenomen
Etik-Ahlak Ayrımı
a. Temel Ayrımlar
b. Etik Görecilik (Rölativizm)
c. Ahlaktan Etiğe
Etikte Temellendirme Tarzları
Kozmolojik Temellendirme
Dinsel/Teolojik Temellendirme
Antropolojik Temellendirme
a. Doğalcı Antropolojik Temellendirme
b. Tinselci Antropolojik Temellendirme
Felsefi Etik-Dinsel/Teolojik Etik Ayrımı
Etikte Temel Problemler
En Yüksek İyi
Doğru Eylem
İrade (İstenç) Özgürlüğü
İKİNCİ BÖLÜM. BAŞAT SAYILAN PROBLEMLERE. GÖRE ETİK TİPLERİ
Etik Tiplerini. Sınıflandırmada Ölçütler
Üç Temel Problem Açısından Etik Tipleri
Eylem Motivasyonuna Göre Etik Tipleri
Üç Temel Problem Açısından. Etik Tipleri
“En Yüksek İyi”yi Başat Problem Sayan Etik Tipleri
a. Mutlulukçu Etik
b. Sokrates’in Mutluluk Etiği
c. Platon: İdealist Mutlulukçuluk
d. Aristoteles: Mutluluk ve Erdem
e. Hazcılık (Hedonizm)
f. Epikürosçuluk
g. Kinizm: Aldırmaz Mutlulukçuluk
h. Stoacılık
i. Yararcılık
“Doğru Eylem” Problemini Başat Sayan Etik Tipleri
a. Kant’ın Ödev Etiği (Deontolojik Etik)[9]
b. İçerikli Değer Etiği (Aksiyolojik Etik)
“İrade (İstenç) Özgürlüğü” Problemini. Başat Sayan Etik Tipleri
a. Belirlenimci Etik
b. Spinoza: Özgürlük ve Zorunluluğun Bağdaşabilirliği
c. Schopenhauer: Etik Kötümsercilik
d. Doğa Bilimci ve Sosyolojist Etikler
e. Özgürlük (İstenç Özgürlüğü) Etiği
g. Varoluşçu (Ekzistensiyalist) Etik
h. Kierkegaard: Tanrıcı Varoluşçuluk
ı. Heidegger: Dasein ve Ekzistens
i. Jaspers: Ekzistens ve Tarih
j. Sartre: Toplumcu Varoluşçuluk
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM. ELEŞTİREL ETİK
Etik Teorilerine Eleştirel Yaklaşım
“Ahlaklılık” Tanımlarındaki Çeşitlilik
Etik Teorilerde Deneyimci, Sezgici. ve Rasyonalist Tavırlar
“Ahlaksal Eylem” Tanımları
Etik Bilgi
Olan-Olması Gereken Ayrımı
Etik ve Tarih Bilinci
Normatif Etik-Eleştirel Etik
Meta-etikler
Etiğin Duygusal Teorisi (Ayer)
Ahlak Mantıkçılığı (Hare)
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM. ETİK ÜZERİNE. BİRKAÇ DEĞERLENDİRME
Ortonomi Etiği
Felsefi Etiğin Olabilirliği
EK. ETİK-AHLAK AYRIMI. ÜSTÜNE[20]
“Etik”i “Ahlak”tan. Ayırmanın Güçlüğü
“Ahlak”, “Etik”, “Moral” Terimleri
“Ahlak” Tanımlarındaki Çeşitlilik
Bazı “Etik” Tanımları
Etikteki Ahlak, Ahlaktaki Etik
Etiğin Olanaklılığı, Olanaksızlığı
Bir Değerlendirme Notu
KAYNAKÇA
Отрывок из книги
1944’te İzmir’de doğdu. İzmir Atatürk Lisesi’nde başladığı lise öğrenimini tamamlayamadan kunduracı kalfası ve tezgâhtar olarak çalışmak zorunda kaldı. 1965’te Sivas’a er olarak askere gitti. Liseyi askerliği sırasında dışarıdan sınavlara girerek bitirdi. Yine askerliği sırasında üniversite giriş sınavını kazandı. 1967’deki terhisinden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde yükseköğrenimine başladı ve bu bölümden 1971’de mezun oldu. 1971–1974 arasında Almanya’da bulundu ve çeşitli işlerde çalıştı. Mezun olduğu bölümde 1974’te başlayıp daha sonra Max Weber’de Bilim ve Sosyoloji (1990) adıyla yayımlanan doktora tezini 1979’da tamamladı. Yükseköğrenimi ve doktora çalışması sırasında (1967–1979) Almanya’da ve Türkiye’de işçi, büro memuru, sendikacı, muhasebeci ve yönetici olarak çalıştı. 1980’de, otuz altı yaşındayken, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde asistan olarak göreve başladı. 1988’de doçent, 1993’te profesör oldu. 2001’de kendi isteğiyle emekliye ayrıldıktan sonra, aynı yıl içinde, Muğla Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde yeniden akademik hayata döndü ve uzun süre bölüm başkanlığı yaptı. 2003’te adına armağan kitap yayımlandı. 2004’te TÜBA – Türkiye Bilimler Akademisi Hizmet Ödülü’nü aldı.
Doğan Özlem’in
.....
İşte, evren ile insanın ahlaksal yaşamı, olgu ile değer, varlık düzeni ile ahlak (ve bağlı olarak, toplum, hukuk, siyaset vb.) düzeni arasında öz ve nitelik bakımından bir ayrım yapmayan, tam tersine, ahlak fenomenini kozmolojik yönden temellendiren bu temellendirme tarzına kozmolojik temellendirme diyoruz.
Tanrı’yı evrenin yaratıcısı olarak kabul eden dinlerde, özellikle semavi dinlerde (Yahudilik, Hıristiyanlık, İslamiyet) ahlak fenomenini temellendirme tarzı, artık sadece kozmolojik bir temellendirme tarzı değildir. Burada “iyi”, en azından, artık kozmik düzenle uyumlu olmakla sınırlı değildir. “İyi”, Tanrı’nın kutsal iradesi, onun buyruklarıdır. Kozmik düzen de kendi irade ve buyruklarına göre onun kendisinin şekillendirdiği bir şeydir. “Doğru” veya “doğru eylem” de böylece bu iradeye, bu buyruklara uymak, itaat etmek olur. Tabii buna göre “kötü” de bu iradeye, bu buyruklara aykırılığı ifade eder. Ve bu iradeye, buyruklara aykırı eylemler de “yanlış”, “yanlış eylem” olarak adlandırılır. Örneğin, Hıristiyanlıkta Tanrı’nın, kendi iradesini ya buyruklarda (Eski Ahit’teki On Emir vb.) ya da kendini insan kılığında cisimleştirerek (bedenlenme, incarnation) ve yetkin bir kişilik halinde İsa (Christus) olarak ortaya koyarak (kişileşme, personification) açımladığına (relevation, Offenbarung) inanılır. Böylece insanın ahlaksal yaşamı Tanrı’nın irade ve buyruklarına göre yönlendirilmesi ve düzenlenmesi gereken bir yaşam olarak anlaşılır. İslamiyet (özellikle Ortodoks İslamiyet) bedenlenme ve kişileşmeyi kabul etmemekle birlikte ahlaksal yaşamın Tanrı’nın vahiy yoluyla peygamberlere ilettiği irade ve buyruklarını içeren kutsal kitaba (Kuran’a) göre düzenlenmesini talep eder. Başka bir deyişle, semavi dinlerde ahlaksal yaşam, Tanrı’nın irade ve buyruklarına göre yönlendirilen ve düzenlenen yaşamdır. Ve semavi dinler, başka (özellikle din dışı) bir ahlaksal yaşam şeklinin toplumsal meşruluğunu kabul etmez istemezler ve hatta bu çeşit bir ahlaksal yaşam şeklini, kendi akideleri doğrultusunda yasaklarlar.
.....