Evrensellik Mitosu

Реклама. ООО «ЛитРес», ИНН: 7719571260.
Оглавление
Группа авторов. Evrensellik Mitosu
ÖNSÖZ
Bilim Nedir, Ne Değildir: Bilime Tarihten Bakmak[1]
Giriş
Bilim Nedir?
Özcü/Evrenselci Bilim
Nominalist/Tekilci Bilim Eleştirisi
Üç Biliminsanı ve Üç Bilimsel. Faaliyet Tipi
Birkaç Değerlendirme Notu
“Pozitif”, “Pozitivite” ve “Pozitivizm” Üzerine[10]
Genel
“Pozitif” ve “Pozitivite” Terimlerinin. Değişik Anlamları Üstüne
Mantık, Gramer ve Retorikte
Teolojide
Hukukta ve Hukuk Teorisinde
Felsefede (19. ve 20. Yüzyıllar)
Felsefi Hermeneutiğe Geçiş. Yolu Olarak Tarihselcilik[11]
Önnot
İki Felsefe Tipi
Evrenselcilik-Tekilcilik Kutuplaşması[12]
Evrenselci Felsefe ve Tekilci Felsefe
Felsefe-Tarih İlişkisi
Tanrı-Özne
İnsan-Özne
Tarihsel Özne
Tekilci Felsefedeki Tarihselcilik ve Evrenselci. Felsefedeki Tarihsicilik
Tarihselcilikten Hermeneutiğe
Dilthey: Felsefenin Bunalımı
Tarihselcilik, Hermeneutik ve “Postmodernizm”
Evrensellik Mitosu ve “Sosyal Bilimler”[16]
Giriş
Evrenselcilik-Tekilcilik. Kutuplaşması
Batı’nın ve Doğu’nun “Evrensel”e Bakışları
Yeniçağda Doğabilimlerinin. Gelişimine Bir Bakış
Sosyal Bilimlerin Bir Tarihçesi
Sosyal Bilimlerde Nomotetik Bilim. Paradigmasının Sarsılması
Felsefeden ve Kültürden Bağımsız. Bilim Ütopyasının Sonu
Bilim ve Politika
Globalleşme ve Sosyal Bilimler
Üniversite ve Sosyal Bilimler
Sonuç Yerine Geçmek. Üzere Bir Tespit
Tarih, Bilim ve Bilinç[17]
Tarih
Zaman
Tarihsel Zaman
Kültür ve Tarihsellik
Tarihselcilik
Bilim
Modern Bilim: Üç Yüz Yıllık Bir Öykü
Bilimin Tarihselliği
Bilinç
Bilinci Tanımlamak
Zihin
Bilinç, Zihin ve Tarih
Felsefe ve Bilinç
Bilimsel Nesnellik ve. Tarihsellik[21]
I
II
III
Bir Bilimler Grubuna. Ad Koymak[36]
Doğabilimleri-“Sosyal Bilimler” Ayrımı
Değişik Felsefeler, Değişik Adlandırmalar
“Sosyal Bilimler”in Felsefi Statüleri. Üstüne İki Farklı Yaklaşım
Doğalcı/Pozitivist/Olgucu Yaklaşım
Tinselci/Anlamacı/Tarihselci/Hermeneutik Yaklaşım
Sonuç Yerine
Yeni İndirgemecilik: Genetizm[39]
Anakronik Bir Görünüm mü?
Felsefe ve Bilim Tarihlerinde “Canlı” Sorunu Üzerine Birkaç Hatırlatma
Genetik ve İdeoloji
Nietzsche Üzerine[40]
Yaşama, Oluş, Yaratma, Güç İstenci
Kültür Eleştirisi
Birkaç Değerlendirme Notu
Felsefe Açısından Bilim[41]
Bilim Nedir?
Felsefe Nedir?
Felsefe-Bilim İlişkisi
Birkaç Genel Saptama
Tarihi ve Toplumu. Yorumlamak[42]
Önkoşul Tarihi Anlamaktır[44]
Cassirer’de İnsan ve Kültür[46]
I
II
III
IV
Отрывок из книги
1944’te İzmir’de doğdu. İzmir Atatürk Lisesi’nde başladığı lise öğrenimini tamamlayamadan kunduracı kalfası ve tezgâhtar olarak çalışmak zorunda kaldı. 1965’te Sivas’a er olarak askere gitti. Liseyi askerliği sırasında dışarıdan sınavlara girerek bitirdi. Yine askerliği sırasında üniversite giriş sınavını kazandı. 1967’deki terhisinden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde yükseköğrenimine başladı ve bu bölümden 1971’de mezun oldu. 1971–1974 arasında Almanya’da bulundu ve çeşitli işlerde çalıştı. Mezun olduğu bölümde 1974’te başlayıp daha sonra Max Weber’de Bilim ve Sosyoloji (1990) adıyla yayımlanan doktora tezini 1979’da tamamladı. Yükseköğrenimi ve doktora çalışması sırasında (1967–1979) Almanya’da ve Türkiye’de işçi, büro memuru, sendikacı, muhasebeci ve yönetici olarak çalıştı. 1980’de, otuz altı yaşındayken, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde asistan olarak göreve başladı. 1988’de doçent, 1993’te profesör oldu. 2001’de kendi isteğiyle emekliye ayrıldıktan sonra, aynı yıl içinde, Muğla Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde yeniden akademik hayata döndü ve uzun süre bölüm başkanlığı yaptı. 2003’te adına armağan kitap yayımlandı. 2004’te TÜBA – Türkiye Bilimler Akademisi Hizmet Ödülü’nü aldı.
Notos Kitap’tan çıkmış kitapları
.....
Şimdi, önce özcü/evrenselci bilimin yapısına ve yöntemine nominalist/tekilci açıdan yöneltilen eleştirilere değineyim.
a. Bilimi bilim olmayandan yöntemi ayıramaz. Bakınız, daha bu ilk itirazda, özcü/evrenselci bilim anlayışını içselleştirmiş olanlarda bir yadırgama, hatta red duygusu uyanabilir. Çünkü yeniçağın başından beri bilimi bilim kılan şeyin onun yöntemi olduğu söylenegelmiştir. Bilim gözlem, araştırma, deney gibi empirik yol ve araçlarla, olgusal gerçeklik hakkında bize yöntemli yoldan elde edilmiş bilgiler sağlayan faaliyet olarak sunulmuştur. Oysa şimdi itiraz tam da buna, bilimin can damarına, onun yöntemine ilişkin bir itiraz olarak karşımızda. Bilimi bilim olmayandan yöntemi ayıramaz diyorlar. Niye? Çünkü bu eleştiriyi yöneltenlere göre, bilimsel bilgi hiçbir şekilde tam ve eksiksiz olarak doğrulanabilir bilgi olamaz. Bildiğimiz üzere, özellikle pozitivistlerin, bilimi bilim kılan en önemli ölçütlerden birisi olarak en az yüz elli yıldır savunageldikleri bir ölçüt var: Doğrulama ölçütü. Onlar, “Bilimsel bilgi denetlenebilir, kanıtlanabilir bilgidir” derlerken, aslında kastettikleri şey, bu bilginin doğrulanabilir bilgi olmasıdır. Gerçi 20. yüzyılda Popper, pozitivist doğrulanabilirlik ölçütünü eleştirmiş ve bilginin bilimselliğinin ölçütünü yanlışlanabilirlikte bulmuştu. Ne var ki, tam bir doğrulamanın imkânsızlığı kadar tam bir yanlışlamanın da imkânsızlığı kısa sürede anlaşılmıştı. Ayrıca, hiçbir biliminsanının, “Acaba araştırmalarımın sonuçlarını nasıl yanlışlarım?” sorusuyla çalışmadığı, biliminsanlarının böyle bir psişik duruma büyük ölçüde yabancı oldukları da görülmüştü. Popper “yanlışlama”dan söz ederken reel biliminsanının reel bir faaliyetinden değil, muhayyel bir biliminsanının muhayyel bir faaliyetinden söz etmiş oluyordu. Kısacası, bilimsel bilginin ne tam olarak doğrulanabilir ne de tam olarak yanlışlanabilir olduğu ortaya çıkmıştı. Bu durumda, bizi bilimsel bilgiye ulaştıran yöntemin, bilimsel yöntemin kendisi ve sağladığı bilginin değeri, pek tabii eleştirilecekti.
.....