Читать книгу Limon Bahçeleri - Marina Koroleva - Страница 2

Birinci Bölüm: Limon Bahçeleri
1

Оглавление

Amasya Vilayeti, Osmanlı Devleti.

Yaklaşık 100 yıl önce …

 Manastırın arkasında üzüm bağları vardı … zeytin ve narenciye ağaçları.

Düzgün temizlenmiş bir patika yoluna sapan Simon, hızını artırdı ve kızla görüşmek için koşmaya başladı. Annette her zaman buluşmaya Simon’dan daha erken gelirdi. Limon bahçesinin yeşil ağaçlarının gölgesinde resim yapmayı ve taze ekşi meyveleri koklamayı seviyordu. Annette, resim öğretmeninin ona Noel için verdiği not defterinden gözlerini ayırarak yaklaşan çocuğa el salladı.

Gençler birbirlerini doğuştan tanıyorlardı: Babaları kuzendi ve manastırın zıt taraflarında küçük malikaneleri vardı.

Annette'nin babası, Osmanlı donanmasında haritacı olarak hizmet veren rütbeli bir askerdi. Simon'ın babası, kuzeninin askeri görüşlerini paylaşmıyordu. Manastırda tarih ve coğrafya öğretmenliği yapıyordu.

Her iki evde de salonun ortasında üzerindeki dünya küresini özel bir açıyla tutan zarif ve yüksek bir stant vardı, küre hafif bir dokunuş ile bile sanki hiç durmayacakmış gibi dönmeye başlıyordu.


Nadiren ve kısa bir süreliğine evinde olan Annettın babası çocukları bir araya getirerek Osmanlı İmparatorluğu'nun son yüzyıllarda masmavi deniz sularında kazandığı savaşlardan, Kuzey Afrika’da fethettiği uzak topraklardan ve daha evvel anlatılmamış zenginliklerinden bahsetti.

Bu yıl eve hiç gelmedi. Yalnızca Konstantinopolis'ten gelen postalar ve Mısır açıklarındaki bir Türk savaş gemisinden gönderilen kısa mektupları geliyordu.

İskenderiye ve Kahire pazarlarında dükkanları olan Arap tüccarlardan deniz renginde ipek bir şal alarak narin kumaşın içine küçük bir not koydu.

"Savaş kaybedildi. Bunlar son günler ve …Öldürülen her Osmanlı subayı için altın ödülü konmuştu.

Savaşın sonucu, tüm Anadolu’yu saran gök gürültüsü kadar öngörülebilir ve kaçınılmaz. Konstantinopolis’teki buluşmamıza çok az kaldı. Raul."

Notu okuduktan sonra, Maman mendili bir kenara koydu ve hemen ihtiyaç duyacakları şeyleri hazırlamak için birkaç sandık çıkardı.

Simon, dalları rüzgarda salınan ağaçların altında Annette ile oturdu.

–Neyi çizdin?

Tam resim defterine bakıyordu ki kız aniden sayfaları çevirdi ve çizimleri bir kenara koydu.

– Biz gidiyoruz … Yakında babamı göreceğim .... Bunun için çok dua ettim.

Eline dokundu. Görünüşe göre Simon, Annettenin sözlerinin ciddiyetini tam olarak anlayamıyordu. Annette'in gözlerindeki endişeyi fark ederek sordu:

– Ama yakında geri döneceksiniz değil mi? Raul Amca ile?

Annette dalgın bir şekilde yakındaki bir ağaca bakıyordu, sözleri zar zor duyuluyordu:

– Sanırım temelli gidiyoruz.

– Ama nasıl olabilir! Ya biz? Babam hiçbir şey söylemedi evde her şey normal görünüyordu. Biz hiçbir yere gitmiyoruz.

Kendilerine doğru gelen Monk çocukları fark ederek elindeki tırmığı kaldırdı ve onlara doğru yürüdü, bahçıvan pek hoşlanmasa da hayatı boyunca limon ağaçlarının gölgesinde yaşanan buna benzer birçok romantik buluşmalara tanık olmuştu.

Çocuklar hemen kalkıp Annette'in evine doğru koştular.

–Ah, defterimi, unuttum!

–Hayır, hayır … Ben aldım.

Malikanenin taş bahçe duvarına ulaştıktan sonra nihayet kucaklaştılar. Son zamanlarda, Simon’ın şefkatli duyguları fiziksel bir çekiciliğe dönüştü ve her gün hala çocukluk fantezilerinde hayallerin ötesine geçti.

Taşların üzerinde oturarak sandıkların ve çuvalların at arabasına yüklenmesini izlediler.

–…Doğru, sen gidiyorsun.

Simon albümü altına sakladı, Annette'in çizimleri unutacağını umdu.

–Bu gece, diye fısıldadı, -Maman bunun bir sır olduğunu söyledi, ama ben dayanamadım. Hoşça kal deme zamanı … Sana yazacağım, Simon.

Bir süre, 1000 yıl önce Hıristiyan zanaatkarlar tarafından yapılan taş duvarın üzerinde sessizce oturdular. Şimdi onların torunları eşyalarını aceleyle topluyorlardı ve geri dönülemez biçimde çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ana topraklarını terk ediyorlardı.

Simon, bir ustanın yardımı ile birkaç haftada titizlikle yaptığı haçı çıkardı. Annette'in boynuna astı ve vedalaştı:

– Bu senin için. Her zaman seninle olacağım.

Annette'i uzun süre izledi. Kız arkasını dönmedi. Babacan bir karaktere sahipti ve Anadolu ve Mezopotamya'nın halklarının insanlık trajedilerinin fısıltılarının ve inlemelerinin duyulacağı geleceğe doğru baktı.

Limon Bahçeleri

Подняться наверх