Читать книгу 1.ci Dünya Savaşı - History Nerds - Страница 2
ОглавлениеGiriş
Bir yazar ve bir tarihçi için en büyük zorluk, böylesine geniş kapsamlı ve önemli bir konudan alnının akıyla çıkmaktır. Günümüzü, yani bir asır sonrasını düşündüğümüzde, Birinci Dünya Savaşı son derece detaylı araştırılabilir ve her yönüyle keşfedilebilir. Fakat bunu yazmaya kalkışınca ve Dünya tarihinin bu en acımasız döneminin resmini yansıtmaya karar verince, en büyük engelle karşılaşıyorsunuz: hatta daha ilk kelimeye başlamadan. Problem şuradan kaynaklanıyor: İlk gerçek Dünya Savaşını ve bu depremin çelişkilerini adil bir şekilde nasıl resimleyeceksin? Bu global çatışmanın girdabında kaybolan milyonlarca hayatı nasıl tarafsızca resmedeceksin ve bunu yaparken de, bu kitapta, dünyanın pek çok savaş yıkığı köşesinde sonsuza kadar kaybolmuş hayatlara saygıda kusur etmeyeceksin.
Bir yazar ve tutkulu bir tarihçi olarak, bu zorluğu kendime rehber edindim-hatta bu kitabı yazmaya başlamadan önce. Birinci Dünya Savaşı vizyonunu gelecek nesillere hakkıyla taşımak için bunun anlaşılması, bilinmesi ve hatırlanması gerekmektedir. Çünkü savaşın sonu zafer de olsa, kurban vermeden ve başarısızlıklarla karşılaşılmadan bu gerçekleşemez. Söz konusu bu olunca, bu çalışma dünyayı saran bu global savaşın tüm yönlerini yansıtma gayretinde olacaktır. Batı cephelerinin siperlerinden, Balkan Cephesinde göğüs göğse savaşlara kadar bir tarama yapmak ve kurban olan insanları anmak gerekmektedir. Bu geniş kapsamlı konuyla boğuşurken, bir başka kritik konu daha var ki; mutlaka ele alınması gerekir. Bu konu diyalogdur. Bugün, bir asırdan fazla süre önce gerçekleşmiş olan global bir savaşı her yönüyle ele almamız, nedenlerini ve modern, çağdaş dünyaya etkilerini incelememiz gerekmektedir. Bu Büyük Savaş, dönemin tarihçilerince açıklandı ve tartışıldı. Ve bugün, onların birikmiş çalışmalarında ve tarih literatürü boyunca seçkin bir kaynak oluşturmuştur.
20ci yüzyılın ilk onlu türbülanslı yıllarından bu yana çok şey değişti ve tarih o günlerden beri hiç nefes alamadı, hiçbir şey artık aynı değildi. Yalnız, bir daha da o günlerin toplu cinneti, yani 1ci Dünya Savaşındaki o denli bir vahşet bu kadar geniş bir alana yayılmadı. Monarşilerin şaşaalı zamanları ile çöküş dönemleri arasında, yani eski geleneklerden yeni teknolojilerle tanışılan, baskı altındaki halkların özgürlük çığlıkları atmaya başladığı bir dönemde, dünya nefesini tutmuştu. 1914 ün ilk aylarından itibaren tüm dünya, korku ve merakla Avrupa’nın savaş uçurumunun dibinde sallanmasını izliyordu. Fakat, ne yazık ki, savaş kaçınılmazdı ve Avrupa savaşa girdi ve dünya da ardından takip etti. Başlangıçta iki devlet arasında gibi başlayan bir çatışma, daha sonra Büyük Savaş ve ardından da 1 ci Dünya Savaşı olarak adlandırılan gerçek bir dünya savaşına dönüştü. 28 Temmuz 1914 de başladı ve 11 Kasım 1918 e kadar sürdü, ardında milyonlarca can kaybı bırakarak. Bugün, 1 ci Dünya Savaşı insanlık tarihindeki en ölümcül ve en vahşi savaşı olarak addedilir ve bedeli Avrupa’nın bir koca mezarlığa dönüşmesi- savaşın alevlerine yürüyen 60 milyon ana, baba, oğul, kız, bacı, kardeş olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı, pek çok yönden de ilklerin savaşıdır. Dünyanın en kritik zamanlarında -eski geleneklerin hızla kaybolduğu ve yerini büyük oranda endüstrinin aldığı bir dönemde geldi. Bu endüstri de çok geçmeden askeri amaçlara yönelmeye başladı ve geleneksel savaş yöntemlerinin yerini gelişmiş silahlar almaya başladı. Ve bu da beraberinde, daha gelişmiş yöntemler ve daha yıkıcı ve kitlesel ölümlere sebep olan silahları getirdi. Cepheler genişlemeye başladı ve savaş yerden havaya, sonra da denize yayıldı. Pek çok yönden, insanlığa tarihin en kötüsünü yaşatan bir savaş oldu. Piyade savaşları ve düşmanların birbirine karşı savaş kurallarını uyguladığı günler çok gerilerde kalmıştı. Tüfek icat olmuş mertlik bozulmuştu. Muharebe meydanlarındaki şerefli göğüs göğse çatışmalarda yaşanan savaş namusu çoktan unutulmuştu. Birinci Dünya Savaşı, dünyayı uçaklar, bombardımanlar ve açlıktan ölümler çağına taşıdı. Dünyayı önce, zehirli gaz savaşları ve hava hakimiyeti ile genişleyen cepheler bataklığına itti. Evet, ilklerin savaşıydı ve dünyayı öyle bir uçuruma sürükledi ki; geri dönülemez yaralar açtı. Ve şimdi, Birinci Dünya Savaşından yıllar sonra, savaşlar yine asla eskisi gibi olmayacak.