Читать книгу Kaybedilen - Блейк Пирс - Страница 12

Bölüm 10

Оглавление

Riley'in gözüne ilk takılan şey, oyuncak bebekti—Daggett'in yakınlarında o ağaçta bulduğu, aynı duruşa sahip çıplak bebeğin tıpatıp aynısı. Bir an, o bebeği, etrafında yüksek teknoloji ekipmanların bulunduğu FBI adli tıp laboratuvarında öylece oturuyor vaziyette görmek Riley'i şaşırtmıştı. Hiç oraya ait görünmüyordu—sanki çok eskiden kalma küçük ve rahatsız edici bir türbe misali duruyordu.

Şimdi bu bebek, plastik bir poşet içinde korumaya alınmış başka bir delildi. Kendi emriyle bir ekibin olay yerinden bu bebeği alıp getirdiğini biliyordu. Ama yine de, çok rahatsız edici bir görüntüydü.

Özel Ajan Meredith selam vermek için yaklaştı.

“Uzun zaman oldu, Ajan Paige.” dedi sıcak bir ifadeyle. “Tekrar hoşgeldin!”

“Geri dönmek güzel efendim!” dedi Riley.

Bill ve laboratuvar teknisyeninin oturduğu masaya doğru yöneldiler. İçinde bulunduğu şüphe ve belirsizliklerin ardından tekrar Meredith'i görmek gerçekten çok iyi gelmişti. Onun hırçın ve mantıklı tutumunu seviyordu. Ayrıca, her zaman Riley'e karşı saygılı ve düşünceli davranıyordu.

“Senatör'le işler nasıl gitti?” diye sordu Meredith.

“Çok iyi değil efendim.” diye cevap verdi.

Riley, patronunun yüzünde ani bir hoşnutsuzluğun belirdiğini fark etti.

“Sence bize sıkıntı çıkarır mı?”

“Büyük olasılıkla… Özür dilerim efendim.”

Meredith, anlayışlı bir şekilde başını salladı.

“Senin hatan olmadığına eminim.” dedi.

Riley, Meredith'in neler yaşandığını hemen hemen tahmin ettiğini hissetti. Senatör Newbrough, diğer siyasetçiler gibi, tam bir narsist siyasetçi gibi davranmıştı. Muhtemelen, Meredith de bu tavra aşinaydı.

Flores hızlı bir şekilde bilgisayara bir şeyler girdi ve hemen ardından, laboratuvarda bulunan dev ekranlarda tüyler ürpertici fotoğraflar, resmi rapor ve haber makaleleri belirdi.

“Biraz araştırma yaptık ve sonucunda, sen haklı çıktın Ajan Paige.” dedi Flores. “Aynı katil, çok daha önce de iş başındaymış; Daggett vakasından çok daha önce…”

Riley, Bill'in tüm bunları duymaktan hoşnut olduğunu gördü. Riley de bir an için kendini aklanmış gibi hissetti. Kendine olan inancı geri dönüyor gibiydi.

Ama hemen, bu ruh hali bozuldu. Başka bir kadın daha korkunç bir şekilde ölmüştü. Bu sevinecek bir şey değildi. Aslında, haklı çıkmış olmamayı tercih ederdi.

Neden ben de arada bir haklı olmanın keyfini çıkaramıyorum? diye geçirdi içinden.

Dev ekranda, büyük ve detaylı bir Virjinya haritası belirdi. Ardından harita, sadece kuzey kısmı gösterecek şekilde daraltıldı. Flores, Maryland sınırının yakınlarda yüksek bir yeri haritada işaretledi.

“İlk kurbanın adı, Margaret Geraty. 36 altı yaşında…” dedi Flores. “Cesedi, Belding'in yaklaşık 20 km dışında bir arsada terk edilmiş vaziyette bulundu. Yaklaşık 2 yıl önce, 25 Haziran'da öldürülmüş. Bu ceset için FBI çağrılmamış. Yerel polis davayı öylece kapatmışlar.”

Riley, Flores'un diğer monitörde açtığı resimlere dikkatle baktı. Katil, cesede şekil vermeye çalışmamıştı; bu kesindi. Öylece, acele içinde cesedi arsaya terk edip gitmişti.

“İki yıl önce…” dedi düşünürken. Bir yanı, katilin bu kadar uzun bir süredir bu cinayetleri işlediğine şaşırmıştı. Ama diğer yanı, böyle hasta ruhlu katillerin yıllarca aynı şeyi tekrarlayabileceklerini çok iyi biliyordu. Esrarengiz derecede sabırlı olabiliyorlardı.

Fotoğrafları inceledi.

“O zaman oldukça acemi olduğu ortada.” dedi.

“Evet.” dedi Flores. “Şurada bir peruk var. Ayrıca, saçlar da kısa bir şekilde kesilmiş. Ama gül bırakmamış. Yine de, kurbanını pembe bir kurdele ile boğmuş.”

“Etrafı kurgulama konusunda acele etmiş.” dedi Riley. “Yaşadığı gerginlik, ona galip gelmiş. İlk cinayeti olduğundan kendine güveni pek yokmuş. Eileen Rogers vakasında biraz daha kendini geliştirmişti ama esas vuruşunu Reba Frye'ı öldürdüğünde yaptı.”

O anda, aklına sormak istediği bir şey geldi:

“Kurbanlar arasında hiç bağlantı bulabildiniz mi? Ya da iki annenin çocukları arasında?”

“Hiçbir şey yok.” dedi Flores. “Ebeveynlik grupları incelemesi boş çıktı. Görünüşe göre hiçbiri birbirini tanımıyormuş.”

Bu sözler, Riley'in cesaretini kırdı ama çok da şaşırtmadı.

“Peki, ya ilk maktül?” diye sordu Riley. “Muhtemelen, o da bir anneydi, yanılıyor muyum?”

“Evet!” dedi Flores hemen. Sanki bu soruyu bekliyor gibiydi. “Evliymiş ama hiç çocuğu yokmuş.”

Riley şaşırmıştı. Katilin, anneleri öldürdüğünden emindi. Bu konuda nasıl yanılmış olabilirdi?

Yükselen güveninin gitgide söndüğünü hissedebiliyordu.

Riley tereddüt içinde öylece dururken Bill sordu: “Peki, şüphelinin kimliğini tespit etmeye ne kadar yaklaştık? Mosby Parkı'ndaki çapaklardan her hangi bir şey elde edebildin mi?”

“Maalesef…” dedi Flores. “Kan izi yerine deri izleri bulduk. Katil, eldiven giymiş. Oldukça titiz biri. İlk cinayetinde bile ne bir iz ne de DNA bırakmıştı.”

Riley içini çekti. Diğerlerinin gözünden kaçmış olabilecek bir şeyler bulma umudu vardı. Ama şu an tüm ümidi yok oldu. Çizim tahtasına geri döndüler.

“Detaycı…” diye yorumladı Riley.

“Öyle olsa bile giderek ona yaklaşıyoruz bence.” diye ekledi Flores.

Elindeki elektronik gösterge ile olay yerlerini belirtti ve aralarında çizgiler çizdi.

“Bu ilk cinayetini de öğrenince, sıralama ve kullandığı alan hakkında daha iyi bir fikre sahip olduk.” dedi Flores. “İl kurbanımız, Margaret Geraty. Buranın kuzeyinde, Belding'de bulundu. İkinci kurbanımız, Eileen Rogers. Batıda, Mosby Parkı'nda bulundu. Ve üçüncü kurbanımız, Reba Frye. Daha güneyde, Daggett'de bulundu.”

Riley belirlenen noktalara bakınca, haritada bir üçgen şeklinin oluştuğunu gördü.

“Bin metre karelik bir alana bakıyoruz.” dedi Flores. “Ama bu o kadar da kötü değil. Bahsettiğimiz alan, birkaç küçük kasabanın olduğu çoğunluğu kırsal bir bölgeden oluşuyor. Kuzeyde, Senatör'ünki gibi büyük arsalar var. Çoğusu, açık kırlık arsa…”

Riley, Flores'un yüzünde profesyonel bir tatmin belirtisi gördü. İşini gerçekten seviyordu.

“Yapacağım şey, bu bölgede yaşayan tüm kayıtlı cinsel suçlularını bulmak.” dedi Flores. Hemen bilgisayara bir şeyler girdi ve ardından, üçgen şeklindeki alanda yaklaşık iki düzine kırmızı işaret beliriverdi.

“Şimdi, homoseksüelleri eleyelim.” dedi. “Katilimizin onlardan biri olmadığı neredeyse kesin diyebiliriz.”

Flores başka bir şey daha yazdı ve işaretlerin yaklaşık yarısı kayboldu.

“Şimdi de sadece sabit vakalara indirgeyelim—tecavüzden ya da cinayetten, ya da her ikisinden hapiste yatanları bulalım.”

“Hayır!” dedi Riley birdenbire. “Yanlış!”

Adamların üçü de şaşkınlık içinde Riley'e baktılar.

“Saldırgan bir suçlu aramıyoruz.” dedi.

Flores homurdandı.

“Ya, ne demezsin!” diyerek karşılık verdi.

Bir sessizlik oluştu. Riley'in içinde bir his vardı ama bunun ne olduğunu bir türlü tam olarak zihninde şekillendiremiyordu. Garip bir şekilde masanın üzerinde oturan oyuncak bebeğe baktı.

Ah keşke dili olsa da konuşsa… diye geçirdi içinden.

Ardından, ne düşündüğünü yavaş yavaş açıklamaya başladı:

“Demek istediğim, apaçık bir saldırgan değil. Margaret Geraty tecavüze uğramamıştı. Rogers ve Frye'ın da böyle bir saldırıya maruz kalmadıklarını biliyoruz.”

“Hepsi işkence görerek öldürülmüştü.” diye söylendi Flores.

Laboratuvarda tansiyon giderek yükselmişti. Brent Meredith endişelenmeye başlamıştı. Bill ise gözlerini sadece bir monitöre dikmiş öylece bakıyordu.

Riley, Margaret Geraty'nin cesedinde yer alan ürkütücü yaralara ait fotoğrafların yakın çekimini gösterdi.

“En saldırgan cinayeti, ilk olanıydı.” dedi. “Yaraların hepsi oldukça derin ve berbat—sonraki iki kurbanından çok çok daha kötü. Eminim laboratuvar çalışanları bu yaraların, katil tarafından birbiri ardına hızlı bir şekilde yapıldığı kanısına varmışlardır.”

Flores, hayranlık içinde başıyla onay verdi.

“Haklısın.”

Meredith, merak içinde Riley'e baktı.

“Bu, sence ne anlama geliyor?” diye sordu Meredith.

Riley derin bir nefes aldı. Kendini yine katilin zihniyetine girmiş vaziyette buldu.

“Bir şeyden adım gibi eminim.” dedi. “Hayatı boyunca hiç kimseyle cinsel ilişkiye girmemiş. Hatta, belki de, hiç kimseyle flört bile etmemiştir. Sade ve itici biri. Kadınlar, tüm hayatı boyunca onu reddetmiştir.”

Riley biraz duraksayarak düşüncelerini toparladı.

“Bir gün artık canına tak etti.” dedi. “Margaret Geraty'yi kaçırarak bağladı ve çırılçıplak soyup, tecavüz etmeye yeltendi.”

Flores araya girdi.

“Ama yapamadı!” dedi.

“Evet. Tamamen iktidarsız biri.” dedi Riley. “Tecavüz edemeyince de öfkeden deliye döndü ve bıçaklamaya başladı—cinsel bağlamda etkilenebileceği kadar yakından bıçakladı. Bu, onun hayatındaki ilk şiddet vakasıydı. Kadını uzun süre hayatta bırakma gibi bir çabasının olmadığını düşünüyorum.”

Flores, raporda yer alan bir paragrafı gösterdi.

“Tahminlerin doğru.” dedi. “Geraty’nin cesedi, kaçırılmasından sadece birkaç gün sonra bulunmuş.”

Riley, bir an için kendi sözlerinden ürperdi.

“Ve bu, katilin hoşuna gitti.” dedi. “Geraty'nin yaşadığı korku ve acı katilin çok hoşuna gitmişti. Tüm o bıçaklama ve kesme işini sevmişti. Derken, bunu kendine bir nevi alışkanlık haline getirdi. Bu işi yaparken her anının tadını çıkarmayı öğrendi. Reba Frye olayında, bu korku ve işkence süreci bir haftadan daha uzun sürmüştü.”

Ürpertili bir sessizlik çöktü ortama.

“Peki, oyuncak bebekle bağlantısı ne?” diye sordu Meredith. “Kendince bir oyuncak bebek yarattığından neden bu kadar eminsin?”

“Cesetler tıpatıp oyuncak bebeğe benziyorlar.” dedi Bill. “En azından, son ikisi… Riley bu konuda haklı.”

“Oyuncak bebeklerle bağlantılı.” dedi Riley sessizce. “Ama tam olarak ne bağlantısı olduğunu bilmiyorum. Bir çeşit intikan unsuru olabilir.”

Nihayet, Flores sordu: “Yani, sence aradığımız kişi sabıkalı biri mi?”

“Olabilir…” dedi Riley. “Ama bir tecavüzcü ya da saldırgan bir suçlu değil. Daha masum, daha az tehditkâr biri—belki bir röntgenci ya da bir teşhirci ya da toplum içinde kendini tatmin eden biri…”

Flores hızlı bir şekilde bilgisayara girdi.

“Tamam!” dedi. “Saldırgan suçluları eliyorum!”

Böylece, haritadaki kırmızı işaretler bir avuç dolusu kaldı.

“Pekala, elimizde kimler kaldı?” diye sordu Riley, Flores'e.

Flores bir kaç kayda baktı ve birden heyecanlandı.

“Sanırım buldum!” dedi Flores. “Sanırım bahsettiğin adamı buldum. İsmi, Ross Blackwell. Dinle! Oyuncak bebekleri sapıkça şekillere sokarken polis tarafından çalıştığı oyuncak dükkanında yakalanmış. Bebekleri, sanki cinsel ilişkiye giriyorlarmış gibi tuhaf tuhaf şekillere sokuyormuş. Dükkanın sahibi polisi aramış. Blackwell şartlı tahliye edilmiş ama o zamandan bu yana, yetkililerin gözleri hep onun üzerindeymiş.”

Meredith eliyle çenesini hafifçe tutup, “Adamımız bu olabilir…” dedi.

“Hemen Ajan Paige ile gidip kontrol edelim mi?” diye sordu Bill.

“Onu, tutuklamak için elimizde yeterince delilimiz yok.” dedi Meredith. “Arama yapmak üzere tutuklama emri çıkarmaya yetecek delilimiz de yok. Adamı işkillendirmemek en iyisi. Eğer gerçekten aradığımız adam oysa, düşündüğümüz gibi zeki biri olmalı. Birden ellerimizin arasından sıvışıp gidebilir. Yarın öylesine bir ziyaretine gidin. Kendisiyle ilgili neler söyleyeceğine bir bakın. İşi dikkatlice halledin.”

Kaybedilen

Подняться наверх