Читать книгу Chronokey – «Zamanın Anahtarı». Yarının anıları silsilesinden - - Страница 13

Bölüm 11: Bilginin Sınırları

Оглавление

Alice ekiple yeniden bir araya gelerek bundan sonra ne yapacağını tartışmaya karar verdi.

Devam edemeyiz, dedi kararlı bir sesle. «Geri dönülmez noktaya ulaştık» Sonuçlarını düşünmenin zamanı geldi.

Ancak diğerlerini ikna etmek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Krono Anahtarı kullanmayı bıraksalar bile sonuçlarının zaten kaçınılmaz olacağı açıktı. Çevrelerindeki dünya değişti. Belki de deneylerine başlamadan önce var olan gerçekliğe dönemediler. Ya da belki de başladıkları gerçekliğe hiç dönemediler.

Carson onunla aynı fikirdeydi ama endişe dolu sesi yanıt olarak geldi:

«Her zaman zamanın geçişini kontrol edebileceğimizi düşündük. Ama belki de yanılmışız. Gerçekliğin özünü değiştirdik. Bunun bedelinin ne olacağını bilemeyiz.

Alice bunu düşündü. Bildikleri gerçeklik çoktan kaybolmuş olabilir. Her adımda daha ince buzun üzerine basıyorlardı. Sorun, yalnızca dünyaya istikrarı nasıl geri getirebilecekleri değil, aynı zamanda bunu yapmazlarsa ne olacağıydı.

Ve yine de endişeye, tüm şüphelere rağmen duramayacaklarını biliyordu. Hayatın kendisi gibi bilim de duramaz. Peki bu bilgiye, bu keşifle ne olacak? İnsanlık, yarattığı gerçeklikle ilgili bilginin ağırlığını taşıyabilecek mi?

Alice ve ekibinin deneylerinin etkisinin gerçek boyutunu anlamaya başlamasının üzerinden birkaç ay geçti. Bildikleri zaman artık yoktu. Bu sadece bir kavram değildi, bir deneyimdi, bir histi, gerçekliğin nasıl çarpıtıldığı ve parçalandığına dair neredeyse fiziksel bir algıydı.

Her ne kadar Chronokey ile çalışmaya devam etse de artık onun her kullanımı varoluşun özüyle oynama eylemi gibi görünüyordu. Tek bir yanlış hareketle tamamen farklı bir gerçekliğin parçası olabilirler. Bu sadece bilimsel bir deney değildi; sanki sadece zamanı manipüle etmekle kalmayıp, aynı zamanda önceki gerçekliklerinde var olamayacak yeni dünyalar yarattıkları bir süreçti.

Carson, sesinde umutsuzlukla, «Eski halimize dönemeyiz, Alice,» dedi. Ekranında yeni zaman döngülerinin izlerinin yanıp söndüğü laboratuvarda ona yaklaştı. «Chronokey ile çalışmayı bıraksak bile bir şeyler değişti.» Geri adım atabiliriz ama bu bizi eski gerçekliğe döndürmez.

Alice başını sallayarak, «Nasıl geri döneceğimizi bilmiyoruz» diye yanıtladı. «Korkarım önceki gerçekliğe dönmenin imkansızlığı.» Çizgiyi aştık. Ve şimdi deneylerimizi durdursak bile sonuçları kaçınılmaz olabilir.

Laboratuvar, gerçekliğin sonsuz varyasyonlarına yol açan, birbiriyle kesişen farklı zaman çizgilerine yol açan, bir başlangıç veya son bulmanın imkansız olduğu bir tablo oluşturan verilerle doluydu. Alice tuhaf bir olguyu fark etti: Bu zaman çizelgelerinin bazılarında kendi izleri ortaya çıktı; bu, şimdiki zamanla bağlantılı olmayan ancak diğer dünyalardaki eylemlerinin bir yansıması gibi görünen bir şeydi.

Krono Anahtarın yarattığı yeni gerçekliklerin çoğunun boş olmadığını keşfetmeye başladılar. Hayattaydılar. Ve dıştan bakıldığında bu dünyalar kendilerininkinden farklı olmasa da, onların «yaşamı» kendi kanunlarını takip ediyordu. İnsan olarak değil, dış etkilere tepki veren bağımsız, özerk varlıklar olarak. Davranışları alışılmadık ve öngörülemezdi.

Deneyler her geçen gün daha da tehlikeli hale geliyordu. Tek bir yanlış hareket, kazara yapılan tek bir değişiklik ve yeni gerçeklik, gerçek dünyayla «birbirine yapışabilir» ve görünmez ama somut sonuçlar yaratabilir. Bu, dünyaların yalnızca paralel olarak var olduğu değil, aynı zamanda birbirini etkilediği anlamına geliyordu. Bu olaylar arasında ne kadar zaman geçerse geçsin, birinde yaşanan olay diğerini de etkileyebilir.

Alice felaketin eşiğinde olduklarını anlamıştı. Artık Chrono Key’in kısıtlama olmaksızın kullanılması gereken bir araç olduğundan emin değildi. Ama yine de durma korkusu daha da güçlüydü. Ya tüm deneyleri durdursalar ve yarattıkları dünyalar ortadan kaybolsa? Ya birinin yok edilmesini engelleyebiliyorlarsa ama geri kalan her şeyi yok etmeye mahkumlarsa?

Krono Anahtarın her kullanımı artık yalnızca bir deney değil, aynı zamanda yalnızca zamanın değil, aynı zamanda gerçekliğin dokusunun da tehlikeli bir manipülasyonu haline geldi. Herkes, işin durdurulması durumunda sonuçlarının o kadar yıkıcı olabileceğini, ne olacağını tahmin bile edemeyeceklerini anlamıştı. Bunlar sadece bilimin hataları değildi, bunlar varoluşun hatalarıydı.

Chronokey – «Zamanın Anahtarı». Yarının anıları silsilesinden

Подняться наверх