Читать книгу Evrensellik Mitosu - - Страница 12
“Pozitif”, “Pozitivite” ve
“Pozitivizm” Üzerine[10]
“Pozitif” ve “Pozitivite” Terimlerinin
Değişik Anlamları Üstüne
ОглавлениеPozitif sözcüğü, geç Latincede öne koymak, karşıya koymak, vazetmek, göz önüne yerleştirmek anlamlarına gelen ponere fiilinden türetilmiştir. Sözcüğün geç Latincede “positivus” (ve ayrıca “positum”) şekillerinde geçtiği görülür.
“Positivus”un geç Latincede (MS 2.-6. yüzyıl) çeşitli anlamları vardır:
1. Genel kullanımıyla “positivus”, doğadan gelmeyen, doğada kendiliğinden bulunmayan; tersine, insan düşüncesi ve emeğiyle yapay yoldan meydana getirilen, ortaya konulan, vazedilen, oluşturulan (non natura, sed positione, arte constitutum) anlamına gelir.
2. Gramerdeki kullanımıyla “positivus”, türetilmemiş olan ve fakat kendisinden türetim yapılabilen sözcükler için kullanılmıştır. Bu türden sözcükler gramerde “ismin yalın hâli” olarak bilinirler ve türetilmiş sözcükler için kaynak, taşıyıcı ve töz (substans) olmaları bakımından “substantivus” olarak anılırlar.
Yeniçağda 17. yüzyıl başlarına kadar “positivus” teriminin bu iki anlamıyla kullanıldığı görülür. 17. yüzyıl başlarında Micraelius ve Goclenius, “positivus”un üç anlamına işaret etmişlerdir:
1. “Positivus”, “naturalis”in (doğal olanın) karşıtını ifade eder. Bu karşıtlık a. “arbitrio” (keyfilik, iradilik, kişisel yargı ve kanaatler doğrultusunda serbestçe davranma) b. “legio” (arte aut lege: vazetme, yapay yoldan oluşturma, ortaya koyma) c. “constitutio” (kurma, bina veya inşa etme) terimleriyle belirtilir.
2. “Positivus”, gramerde “negativus”un (olumsuz, olumsuzlayıcı) karşıtını, “affirmativus”un (olumlayıcı, olumlu) eşanlamlısını ifade eder.
3. “Positivus”, düşünsellik ifade eden “cogitatio” ve “logikos” ile varsayımsallık, itibarilik, atfedilmişlik/yükletilmişlik ifade eden “imputatio” terimlerinin karşıtı olarak; “realis” (gerçek, gerçek olan) ve “naturalis” (doğal) yerine kullanılır. Bu anlamıyla “positivus”, “abstractus”un (soyut) karşıtı olarak “concretus”un da (somut) eşanlamlısıdır.
“Positivus”un özellikle (1)’deki doğal olana (naturalis) karşıtlığı imleyen anlamı ile (3)’te belirtilen ve (1)’dekinin tam tersine, gerçeği, somutu (realis, concretus) imleyen anlamı arasında bir karşıtlık bulunduğu bellidir.
Sıfat olarak “pozitif”, genel olduğu kadar özel alanlarda da çok kullanılmıştır. Günlük dilde ve eğitilmişlerin dilinde, “pozitif”in başlıca anlamları şunlar olmuştur:
ı. günlük dilde: “olumlu”, “uygun”, “onaylanabilir”.
ıı. mantıkta: “olumsuz”un (negativus) karşıtı.
ııı. ontolojide: “gerçek” ve “somut”.
ıv. ahlakta: bir değerler hiyerarşisinin yüksek basamaklarındaki değerleri ifade etmek üzere, “iyi” karşılığı.
v. genel: olumlanan, kesinliğine inanılan, gerçek olduğundan şüphe duyulmayan her fikir, olgu ve durum için “muhakkak”, “kesin”, “belirli”, “somut”, “olgusal”, “gerçek”.
“Pozitif” sözcüğü, özel alanlarda ve bilimlerde, o alan ve bilim içinde bazen özgül vurgular taşısa da esasen, yukarıdaki beş maddede toplanan anlamlarından biri veya birkaçıyla kullanılır. Bu özel alan ve bilimler içinde ön sıraları gramer, retorik, mantık, teoloji, hukuk, tıp, psikoloji, pedagoji, matematik ve fizik işgal eder. Bununla birlikte, sayılan bu alan ve bilimlerin tümü için geçerli, birlikli bir “pozitif” tanımı yoktur. Özellikle felsefede ve felsefe disiplinlerinde durum böyledir.
“Pozitif” ve “pozitivite” sözcüklerinin, iki bin yıldan bu yana, özellikle gramer (ve retorik), teoloji, hukuk ve (son iki yüz yıldır) felsefede aşağıdaki anlamları ifade ettiği görülür: