Читать книгу ruhumdaki yaralar - Barbaros Altug - Страница 12
Geçmişe Yolculuk
ОглавлениеUçak yükseldikçe gelen o ferahlama hissi. Sanki bir daha geri dönmek zorunluluğu yokmuş gibi bir hafiflik. Bulutlar. Uyku.
Nice. Beraber gittiğimiz ilk tatil. Emmanuelle hem sevinçli, hem şaşkın, hem de rahat, her zamanki gibi. Ben biraz gergin, sebepsiz yere huzursuz ve biraz endişeli. Henüz içimdeki bu tuhaf endişenin sebebini bilmeden.
Nice. Orada beraber geçirdiğimiz üç gün ikimiz için de hayatımızın en güzel günleriydi, ben o zaman öyle sanıyordum. Kaldığımız ucuz pansiyondan kaptığımız havlularla gittiğimiz çakıltaşlı plajda birbirimize sarılarak uyumuş, uyandığımızda yanımızda uzanan yaşlı karı kocanın gülümseyerek bize baktığını farketmiştik. Yanlarında getirdikleri soğuk pembe şarabı plastik kadehlere koyup bize uzatırken “burada gördüğümüz en güzel çiftsiniz” demişti ellerinde yaşlılık çilleri çıkmaya başlamış kadın. Sonra gülüşerek konuşmaya başladık. 37 senedir beraberiz dedi, hiç evlenmedik. Belki de sırrı budur diye gözlerinin içine bakarak elini okşadı adam kadının.
Siz?
Birbirimize baktık, iki yıl dedi Emmanuelle. Sonra da bana sarıldı. Başını bir kedi gibi göğsüme koydu, en sevdiğim haline büründü. Güneş batana kadar plajda konuşarak şarap içtik. Üstümüzde hala sadece bikinilerimiz, elele otele yürürken biraz sarhoş ama çok da mutluyduk.
Ertesi gün Emmanuelle uyurken Paris’e gidecek uçağa yetişmek için sessizce odadan çıktım. Yaz güneşi odayı hafiften ısıtmaya başlamış, Emmanuelle’in güneş yanığı yüzüne, açık renk perdenin aralığından süzülen ışıklar vurmaya başlamıştı. Eğilip alnından öptüm. Yastığa dağılan sarı saçlarına dokundum. Sevgilim. Onu sonra, hep bu hâliyle hatırlayacağımı henüz bilmiyordum.