Читать книгу ruhumdaki yaralar - Barbaros Altug - Страница 16
Cenaze
Оглавление“Nerden yolculuk abla?”. Yaşınız 30ları geçtiği an “abla” diye çağrılmaya alışacağınız yer, Türkiye. Bu aynı zamanda aileden sayıldığınızı, sizle konuşan erkeğin kötü niyet taşımayacağını da belirtir. “Paris,” dedim. Taksideki radyo bugün katılacağım cenazeyle ilgili yayın yapıyordu. “Yazık ettiler adamcağıza,” dedi dikiz aynasından benimle konuşmaya çalıştığını belli eden şoför. “Bizim gibi garibanmış da, ayakkabısını gördüm içim ezildi” dedi. Gözlerimi sahilden önümdeki laptopa çevirdim ve notlarımı gözden geçirmeye başladım. Böylece kısa muhabbetimizin bittiğini de anladı.
Hrant Dink’in öldürüldüğü Pangaltı’na yaklaşıyorduk. Yollarda benim hayatımda görmediğim bir kalabalık vardı. Yüzbinlerce insan bir dev dalga gibi yavaşça salınarak sokaklardan, caddelerden, evlerden taşarak çalıştığı Pangaltı’ndaki Agos gazetesinin önünde birikiyordu.
“Daha ileri gidemeyiz abla.” Eliyle önümüzdeki insan selini işaret etti şoför. Taksiden indikten sonra gazeteye doğru ilerlemeye çalışsam da kalabalığın devinimiyle sürekli yer değiştiriyordum. O sırada cenaze arabasının gazetenin önüne gelişiyle sanki hep bir ağızdan bir iç çekme yükseldi. Sonra uzaktan bir ses yükseldi. Gözlerim sesin geldiği tarafa yöneldi. Bir otobüsün üsütünden çatallanmış, acılı bir ses geliyordu. Okuduğum haberlerden, gördüğüm fotoğraflardan sesin sahibinin Hrant Dink’in karısı Rakel Dink olduğunu anladım. Rakel Dink, yüzbinlerce insanın bir emir almışcasına, kendisinin sesini duyduğu an susması ile eşine yazdığı veda mektubunu okumaya başladı.