Читать книгу Depresyon Politikası ve Sistem Sorunu - Ali Kocaslan - Страница 3
DEPRESYON NEDİR
ОглавлениеDepresyon nedir? Depresyon düşünce sisteminden kaynaklanan, mantık ve düşünce sisteminin arasındaki bir sorundur. Dolayısıyla ruhsal ve bedensel değildir. Ayrıca beyin organıyla fiziksel bir ilgisi yoktur. Beyinde tıpkı ruhsal ve bedende olduğu gibi bundan dolayı herhangi bir tepki verse de etkilense bile bunun hiçbir zaman Depresyonun bir beyin hastalığı veya Beynin fiziksel değişimlere uğradığından dolayı kaynaklanmaz. Depresyonun ortaya çıkmasının gerçek nedeni, düşünce sisteminin değişik nedenlerden dolayı işleyişinin etkilenmesidir. Bu etkilenmeden dolayı düşünce sistemi zarar görmüştür. Bundan kaynaklı bize zevk veya umut veren olguların önünün kapatılması veya zayıflatılması daha da ileriye giderek yok edilmesi yani şimdi ve Geleceğe dair Güzel olan ne varsa yok edilmesi demek, ruhun çökmesi demektir. Ruhun çökmesi demek Depresyonun doğması demektir. Bunlar bir nevi terazi gibidir. Aynı şekilde depresyonun çökmesi ruhun doğmasıdır. Bunlarla beraber düşünce sistemi kendi içinde duruma göre az veya çok etkilenir. İster az isterse çok etkilensin. Düşünce sistemi, Kendi başına hareket edebilen ve birçok durumda kendi daha önceden Mantık çerçevesi içinde aldığı kararlara uygun şekilde hareket eder. Ve bu işleyiş düşünce ve mantık arasındaki bir bağdır. Günlük ve anlık durumlarda genelde düşünce sistemi daha önceden belirlenmiş şekilde hareket eder. Hareket ederken hangi durumlarda nasıl hareket edeceğini zaten bildiği için, gidip ekstradan mantığa baş vurmaz. Böylece biz kişisel olarak bundan etkilenmeyiz. Zaten İşler yolunda gidiyor. Düşünce sistemi sorunsuz işliyor ve mantık yerinde ve sağlam. Mantığa herhangi bir saldırı veya tehdit yok. İşler böyle sorunsuz gittiği içinde, mantıkla düşüncenin arasında bir sorun olmaz. Çünkü bunların gayesi ve amacı birdir. Bedensel ve ruhsal açıdan daha ileriye gitmek ve mümkünse daha iyi bir hayat için birlik içinde hareket etmektir. Ne kadar birlik olunursa o kadar başarı ve kişi kendisiyle daha çok barışık olur. Bu da daha çok kişisel huzur ve mutluluk getirecektir. Her an yeni hedeflere veya oluşabilecek tehlikelere karşı düşünce ve mantık birlikte canla başla çalışır. Durum böyle güzel olduğu için, kişinin yakın ve uzak çevrisi de Kendisine her tür katkıyı sağlar. Böylece kişi kendini daha sağlama almış olur. Başta da belirttiğim gibi mantık düşüncenin hareket alanını belirler. Durum böyle açık ve ortada olduğu için düşünce sistemi işleyişinde karşılaştığı sorunlarla kendine verilen yetki çerçevesinde mücadele eder. Eğer başarı sağlarsa ortada bir sorun olmaz. Aksine çıkan sorunla baş edemezse ve kendi içinde tükenmişse düşünce mecbur bu çıkan sorunu veya sorunları er veya geç mantığa götürür. Mantık çözebilirse ortadaki sorun veya sorunlar hal edilmiş olur. Mantıkta düşünce sistemi gibi kendi içinde çıkan sorularla baş edebilmek için farklı mücadele eder. Mantık ilk etapta Sakin bir şekilde çıkan sorunlarla uğraşır. Bu arada düşünce sistemi huzursuz olur. Temennisi mantığın bir an önce sorunlara çare üretmesidir. Ve eskisi gibi sakin bir şekilde sorunsuz çalışabilmesidir. Mantık kendi gücü çerçevesinde sorun veya sorunlarla baş etmek için çeşitli yol ve yöntemleri inceler. Kendince çözümler üretmek zorundadır. Çünkü mantığın çözemediği her sorun büyük yükler ve tehlikelerle doludur. Bu çok sakıncalı bir durumdur. Bundan dolayı ruhumuz, bedenimiz ve beynimiz tehdit altındadır. Bu durumdan dolayı uzun yıllar veya ömür boyu sorun yaşayabiliriz. Mantık çıkan sorunları çözmezse düşünce sistemiyle karşı karşıya gelmiş olur. Düşünce büyük tehditlere ve sorunlarla tek başına mücadele etmek zorunda kalır. Hal böyle olunca da mantık ve düşünce birbirinden uzaklaşır ve düşman olurlar. Kişi kendisine yabancılaşır. Depresyonun bir ruhsal hastalık olduğu kanısının temelli herhalde bu durumdur. Şimdi mantık ve düşünce birbirine yardımcı olamadı. Bu nedenden dolayı düşünce ve mantık birbirine küsmüştür. Düşünce büyük darbeler yemiştir. Düşünce hem hayal kırıklığına uğramıştır. Hem sorunlarla tek başına kalmıştır. Hem de bu zayıflık ve tedirginlikten kaynaklı başka büyük sorunlarla baş başa kalır. Düşünce artık çaresiz, korumasız ve sahipsizdir. Bu durumdan dolayı hem bedenimiz, ruhumuz ve beynimiz büyük acılar yaşar. Bu acılar yüzünden bedenimizde, ruhumuzda ve beynimizde çeşitli sorunlar başlar. Başta algı, Duygu, bozukluğu ve yaşama sevinci gibi başlıca sorunlar meydana çıkar. Bu şekilde hiç istenmese bile bilinmeyen duraksız çileli bir yolculuk başlar. Bin bir tehlike ve sınavlarla dolu. Tavsiyem her zaman, Şartlar ne olursa olsun. Devamlı Allahtan yana tavır belirlemenizdir. Unutmayın her şeyde bir hayır vardır. Allah yardımcınız olsun.