Читать книгу Depresyon Politikası ve Sistem Sorunu - Ali Kocaslan - Страница 4

Depresyon ne zaman başlar? Dan öte, biz kendimiz ne zaman Depresyonu davet ederiz. Ya da istemeden davet etmiş oluruz. Depresyon durduk yerde kendisi gelmez. Gelemediği içinde başlayamaz. Ama ne zaman Depresyon için uygun şartlar oluşursa, işte o zaman depresyonda bu oluşan şartlar sonucu, gelip kendine bir şekilde yer açar. Yer açmakla kalmayıp bütün zihnimizi cehenneme çevirir. Depresyon davetli bir misafir gibi gelir, ama kovsan bile gitmez. O yüzden çok ciddi bir sorundur. Peki depresyona zemin ve olanak sağlayan etkenler nelerdir? Bu kişiden kişiye değişiyor. Birkaç örnek vermek gerekirse. Kişi eğer çok sevdiği insanlardan ayrılırsa, ölüm veya gurbet gibi. Ya da kendisi çok zor şartlarda varlık mücadelesi veriyorsa. Başında bin bir dertle sonu gelmez umutsuz gelecek gibi bir hayatı varsa, depresyona girebilir. Tabii zor şartlar sadece depresyonun kaynağı değil. Eğer kişide irade zayıflığı varsa, depresyon şartları daha kolay oluşur. Kişinin düşünce sistemi güçlüyse, isterse bin defa Depresyon şartları oluşsun yine de kişi hiçbir şekilde Depresyona girmez. Başa dönecek olursak. Biz kendimiz şartları oluşturmazsak, depresyona girmeyiz. Depresyona yatkınlık doğuştan olabilir, ama bu durum biz ilerde depresyona gireceğimiz anlamına gelmez. Tabii bu yönlü bir çaba olmasa. Hayatımız bin bir tehlike içinde geçiyor. Biz insanlar her ne kadar aklımız varsa da bazı durumları önleyemiyoruz. Mesela hiç beklenmedik bir an da kaza yaşayabiliriz. Kendimizi ya da çok sevdiğimiz insanları kaza, hastalık gibi durumlar da kaybedebiliriz. Böyle durumlarda bir nevi şok durumunu yaşarız. Çünkü düşünce sistemimizde, biz kendimiz ve diğer insanlar kısaca bulunduğumuz ortam. Düşünce sisteminin de belirli bir yapı ve anlam derecesi var. Bir evi düşünün depremden önce ne kadar düzenli değil mi. Ve içindeki insanlar da mutsuz veya fakir olsa bile, yine de bedenlerinde bir haz alırlar. Hayatlarında bir umut ve geleceğe dair güzel bir bakış açısına sahip olabilirler. Tüm engellere rağmen. Peki bir depremden sonra, o ev eskisi gibi olabilir mi? Elbette hayır. Bir depremin verebileceği zararı hepimiz biliyoruz. İşte zihnimizde bu ev gibi, bazı insanlarda doğuştan depresyona yatkınlık olsa bile, düşünce sistemimizde belli bir düzen vardır. Öyle ki biz varsak düzende vardır. İşte bu düzendir. Bizim dünya ya bakış açımızı belirleyen. Kendimize, ailemize ve diğer insanlarda dahil bir anlam ve önem veriyor. Ve biz bunun sonucunda çok hoşumuza gitmese bile bu gibi durumlardan bir şekilde memnunuz yahut kabullenmişizdir. Kısaca istemediğimiz bir hayatımız olsa bile, yine de bunun düşünce sistemimizde yer edinmiştir. Aksi bir durum İmkânsız bir şeydir. Düzensizlik bile bir düzendir.